İş Hayatında "Y Kuşağı"

Y kuşağı. Teknoloji/İnternet/Dijital Kuşağı. Bir diğer adıyla “Millennials”.

Bugün Türkiye’de nüfusun %35’i Y kuşağına ait. 80’lerin başından 90’ların sonuna kadar uzanan dönemde dünyaya gelen bu neslin insanları iş dünyasına tamamıyla farklı bir boyut getirdiler. Bu neslin artık yavaş yavaş iş dünyasında önemli pozisyonlara gelmesiyle birlikte, “geleneksel” iş hayatının yerini daha özgür, sosyal ve yenilikçi bir iş hayatı almaya başladı. Günümüz çalışma hayatının kurallarını önceki kuşaklar belirledi, ancak Y kuşağı bu kuralları değiştiriyor. 

Teknolojinin hayatı kolaylaştırmasını seven bu kuşak, X kuşağı tarafından biraz tembel olarak nitelendirilse de getirdikleri yenilikler sayesinde artık iş yerlerinde insanlar daha verimli çalışabiliyor ve daha başarılı sonuçlar elde edebiliyorlar.

X Kuşağı olarak da adlandırılan bir üst jenerasyondan yöneticilerin çoğu Y Kuşağından gelen çalışanlarını daha çok çalışmaları için sürekli zorluyor. Ancak konu bu kitleyi motive etmeye geldiğinde ne yazık ki birçoğu sınıfta kalıyor. Burada asıl sorun, şirketlerin Y Kuşağını yönetme biçimlerinde. 

 
                           

İş çalışma ortamına geldiğinde, Y kuşağı çelişkilerle dolu.Kariyer basamaklarını hızla atlamak adına çok istekliler, aynı zamanda da çok çalışmaktan kaçınıyorlar.Daha da ötesi liderlik pozisyonlarına ilgi duyuyorlar ve bunun avantajını hızlıca kariyerlerinde görmek istiyorlar, fakat çoğunlukla onlara zaman kazandıracak terfiler için rotasyonu da tercih edebiliyorlar. Y kuşağına 8-18 çalışma saatlerinde yer almaktansa iş yaşam dengesini kuran çalışma saatlerinde olmak daha cazip ve motive edici geliyor. 

Y Kuşağının ana özellikleri:

• Kariyer kararlarında aile ve arkadaşlarına güvenir.
• Ekipler ya da gruplarla çalışmayı tercih eder.
• Belirsizlikler ve yavaş süreçler onları hayal kırıklığına uğratır.
• Sık ve hızlı geribildirim almak ister.
• Güven ve şeffaflığa çok önem verir.
• Geç emeklilik beklentisi içindedirler, işe zor zamanlarda dahil edilmeyi arzu eder.

Bu kuşağın yeteneklerinden daha fazla yararlanmak için; 

• İşlerini tanımlayın fakat çok yakından yönetmeye çalışmayın

Y kuşağı net bilgiden hoşlanır, ne amaçla çalışacağını katkısının ne olacağını bilmek ister, bilgiyi şeffaf ve doğru şekilde paylaşmanız ancak hedefe giden yöntemlerinde müdahaleci olmamanızı onlara güvenmenizi beklerler. 

• Onları gözleyin.

Düzenli geribildirim ve mentörlük yapın, onları cesaretlendirin, birilerinin başarılarını gördüğünü ve takdir ettiğini bilsinler.

• Takım yaklaşımını benimseyin.

Y kuşağı takımlarla çalışmayı sever, onlara mentörlük ederken, eğitirken, koçluk yaparken bunun avantajını kullanın 

• Onları sınırlamayın.

İşlerinde onları zorlayacak çeşitliliklere ihtiyaçları vardır. Seslerini duyurmalarına izin verin, Y kuşağının güçlü fikirleri ve düşünceleri vardır. Duygusal olarak da açılmalarına olanak sağlayın.

• Eğlenceyi unutmayın.

İşlerini yaparken eğlenmelerine, sosyalleşmelerine izin verin, yaratıcılıkları ve motivasyonları artacaktır.

Esas önemli olan bu kuşağı yönetmek değil yönetişmeyi öğrenmek. “Yönetmek eyleminin artık dönüşmesi, içten bir hal alması gerekiyor. Katılımcı ve paylaşımcı bir anlayışı yansıtan bir yönetim anlayışı olmalı. Y kuşağı insan kaynağı ile değer yaratmak isteyen bir şirket yargılamak yerine dinlemeyi, cezalandırmak yerine söz hakkı vermeyi, sindirmek yerine dahil etmeyi öğrenmeli. Toplumumuz gençleri polisiye tedbirlerle yönetmeyi değil, onlarla insani duygu ve değerlerle yönetişmeyi öğrenmeli. 

Bade Gürler

Univera İnsan Kaynakları Yöneticisi

Kaynak:

https://hbrturkiye.com

https://blog.youthall.com

https://www.telusinternational.com